Emirgan’ın Fiziksel ve Kültürel Kimliği
İstanbul’un gözde semtlerinden biri olan Emirgan, Boğaziçi’nin Avrupa yakasında yer alan köklü bir yerleşim alanıdır. Asya ve Avrupa kıtaları arasında, Marmara ile Karadeniz’i birleştiren Boğaziçi’nin kıyısında konumlanan bu bölge, sadece coğrafi konumuyla değil, zengin tarihi dokusuyla da dikkat çeker.
Sarıyer ilçesine bağlı olan Emirgan Mahallesi, Boğaz doğrultusunda kuzey-güney yönünde sahil boyunca uzanır. Mahallenin kuzeyinde, adını da aldığı Emirgan Korusu kaplar.
Emirgan’ın Tarihsel Gelişimi: Üç Dönem, Bir Kimlik
Emirgan’ın tarihsel gelişim süreci incelendiğinde Bizans dönemi ve Osmanlı dönemine ait bazı bilgilere rastlıyoruz. Eski Çağlar hakkında elde edilen bilgiler sınırlı olmakla birlikte Emirgan, Bizans döneminde henüz yoğun bir yerleşim merkezi olmasa da, çevresinde tekil yapılar bulunduğu bilinmektedir. Bu da, bölgenin o dönemlerde dahi bir yerleşme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
Emirgan’ın köy içi yerleşmesi olarak şekillenmesi Osmanlı dönemine rastlar. Bu süreçte bölge, İstanbul’un önemli mesire alanlarından biri haline gelirken; konaklar, çeşmeler ve camilerle bezeli bir Osmanlı köyü kimliğini kazanmıştır.
Emirgan, sadece bir semt değil; İstanbul’un tarihi dokusunu bugüne taşıyan yaşayan bir açık hava müzesidir. Zengin geçmişi, doğal güzellikleri ve mimari çeşitliliği ile hem araştırmalara konu olmakta hem de her yıl binlerce insanı kendine çekmektedir.
Boğaziçi’nin gözbebeği olan bu bölge, geçmişin izlerini bugünün yaşamına ustalıkla taşımayı başaran ender yerlerden biridir.

Necip Bey Haritası’nda Emirgan (Kubilay, 2009)

1927 Alman Mavileri Rumeli Haritası’nda Emirgan (Kubilay, 2009)